Nobel ödülü ve ‘yoğunlaşma’

Nobel Ekonomi Ödülü, “Piyasa Gücü ve Piyasanın Regülasyonu” konusundaki çalışmaları nedeniyle Fransız ekonomist Jean Tirole’e verildi.
Günümüzde çok sayıda sanayi sektörü veya sektör içindeki bazı kesimler birkaç büyük şirketin ya da tek bir tekelin egemenliği altında.
Özelleştirmeler, şirket satın almaları, şirket birleşmeleri belli üretim konularında güçlü şirketlerin egemenlik veya tekel oluşturmalarına imkân verdi. Okumaya devam et

Yarışabilir Piyasalar Teorisi Baumol; 1982

Yarışabilir Piyasalar Teorisi

Bu teori 1980’lerin başında Baumol, Panzar ve Willig tarafından ortaya atılmıştır. Yarışılabilir piyasalar teorisi, esas olarak “tam” rekabet modelinin idealize edilmiş varsayımlarına yönelik eleştiriler çerçevesinde formüle edilmektedir. Okumaya devam et

Küğ, Küg, Ir -Eski TÜrklerde Müzik

(çok sesli) müzik anlamında ertuğrul oğuz fırat tarafından kullanılmış sözcük.

“sanatçıyı bir çocuk gibi görebilmelisiniz, ilintisiz saydığınız şeyler arasındaki kişiliği var edecek olan ilişkiyi.. yaratıcının anlam kazandırma oyununa yaklaşmış olursunuz. eni sonu kendimden söz edeceğim için zor bir yazı olacak bu. kimi sevdiklerimden, dostlarımdan da… yalnız değilim….. bu yazı hiç yazılmayabilirdi; uğraştığım sanat dallarında -yır, küğ, resim- ortayakoymaya çalıştığım yapıtlarıma karşı süren umursamazlık, neredeyse düşmanlık durumuna dönüşmemiş olsaydı…..”

eski türkçe (özbeöz türkçe) sözlüklerde şarkı yahut müzikte makamları tarif ederken kullanıldığı de söylenegelmiştir.

Okumaya devam et

İktisat politikası tercihleri ters dönecek

Küresel krizin ardından ulusal ekonomiler farklı karakterde makro ekonomik sorunlarla karşılaştılar. Sorunlardaki farklılaşma iktisat politikası tercihlerini de farklılaştırdı. Konjonktürün bu gün gelinen noktasında ulusal ekonomiler politika tercihlerindeki bu farklılaşmanın ürettiği farklı sorunlarla uğraşmak zorunda kalacaklar gibi görünüyor.

Aslında ulusal ekonomiler küresel krize neredeyse hep birlikte yakalandılar. Yavaşlama ve daralma bayağı yaygın bir olgu olarak kısa sürede küresel ekonomiye egemen oldu. Duraklama ve daralma dozları ülkeden ülkeye fark etti kuşkusuz ama hepsinde derdin ana karakteri aynı oldu. Yavaşladılar. Ekonomileri daraldı. Farklı boyutlarda da olsa istihdam ve refah sorunlarıyla karşılaştılar.

Okumaya devam et

Makro ihtiyati önlemler

15 Ekim 2014 Çarşamba, 00:55:35Güncelleme: 09:43:25

Son dönemde finansal istikrar dendiğinde akıllara gelen ilk kavramlardan biri makro ihtiyati önlemler oldu. Makro ihtiyati önlemleri, herhangi bir piyasada normal olmayan fiyat şişmelerini önlemeye yönelik önlemler olarak tanımlayabiliriz. Örneğin, konut piyasasında kolay krediler bulunarak konut fiyatlarının normal olmayan boyutlarda artması durumunda, konut kredilerinin alınmasını zorlaştırmak makro ihtiyati önlem olarak nitelendirilebilir.

Makro ihtiyati önlemlere ihtiyaç duyulmasının arkasında genellikle piyasa oyuncularının aşırı risk alma iştahı var. O halde cevaplanması gereken soru, piyasa oyuncularının neden aşırı risk almaya yönelmeleri olmalı. IMF’nin son yayınlanan Küresel Finansal İstikrar Raporu, makro ihtiyati önlemlere vurgu yapıyor. Küresel krizle beraber oluşturulan Finansal İstikrar Kurulu da çözümü makro ihtiyati önlemlerde buluyor.

Okumaya devam et

Cari açık nereye kada düşer?

16 Ekim 2014 Perşembe, 01:56:54Güncelleme: 09:13:13

Ağustos ayında cari işlemler açığı 2.8 milyar dolar oldu. Geçen yıl aynı ayda cari işlemler açığı 2.4 milyar dolar olmuştu. Ağustos ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, mal ticaretindeki açık (fob bazında) 1 milyar dolar arttı. Buna karşılık, net altın ithalatı geçen yıla göre 350 milyon dolar düştü. Hizmetler sektöründeki fazla da geçen yıla göre 500 milyon dolar arttı. Ekonomik büyümeyle yakından ilgili olan mal ticaretindeki açığın artışı dikkat çekici.

Ağustos ayında toplam net dış finansman 3.8 milyar dolar oldu. Cari işlemler açığı üzerinde bir net dış finansman elde edilmiş olması olumlu. Buna karşılık, net doğrudan yatırımların eksi 991 milyon dolar olmasıyla portföy yatırımlarından net 1.7 milyar dolar çıkması olumsuz. Net dış finansmanın hepsi 6.6 milyar dolar olan net doğrudan borçlanmalardan kaynaklanıyor. Net doğrudan borçlanmalarda başı çeken sektörler, bankacılık sektörü ve bankacılık dışı özel kesim.

Okumaya devam et

COURNOT DUOPOL ÇÖZÜMÜ NASH DENGESİ

COURNOT ÇÖZÜMÜ

oFransız matematikçi-iktisatçı Augustin Cournot, düopol piyasası ile ilgili ilk çözümlemeyi 19. yüzyıl başlarında yapmıştır. Çözümlemenin yer aldığı eser, 1838 yılında, Refah Teorisinin Matematiksel İlkeleri Üzerine Araştırmalar adıyla yayınlanmıştır.

oCournot çözümü, işletmelerin birbirine egemen olmak yerine, her birinin kendisini rakibinin uydusu gibi görmesi ve böyle davranması varsayımına dayanır.

http://oyc.yale.edu/economics/econ-159/lecture-6#ch2 Okumaya devam et

“sukuk” kavramı – YATIRIM ARAÇLARI – Sukuk

Sukuk nedir?

Sukuk; Arapça “Sak” kökünden gelmektedir. Sak, kelime anlamı olarak sertifika veya vesika anlamlarını içinde barındırır. Sukuk ise Sak|’ın cemisi (çoğulu) olduğundan Saklar, Sertifikalar anlamına gelir. Arap piyasalarında Bono ve tahviller için Senet kelimesi kullanılırken İslami finansman bonoları olan Saklar için ise Sukuk denilmektedir. (Sözgelimi: Ürdün Senedat ve Sukuk borsası gibi) İslami finansman bonolarının çeşitli türleri olmakla birlikte temelde 4 türü vardır. Bunları, Leasing|’e dayanan Sukuk, Muşaraka veya Mudaraba|’ya dayanan Sukuk, Murabaha|’ya dayanan Sukuk ve Salam|’a dayanan Sukuk olarak sınıflandırabiliriz. Teknik olarak varlık senedi şeklinde de isimlendirilebilecek olan (securitized assets) Sukuklar diğer senetlerden farklı olarak varlığa dayanmak zorundadır. Bunu şöyle de açıklayabiliriz: Şu an ülkemizde de yapılan faizsiz bankacılık modelinde nakit kredi kullandırmanın ve ticari olmayan kredi kullandırımlarının yasak olduğu bir gerçektir. Kredi (Fon) kullandıran kurum kaynağı nereye aktardığını bilmek zorundadır. Sukuk sisteminin işleyişi de aynen bu şekildedir. İhraç edilen bütün sertifikaların temelinde gerçek bir ticari ilişki ve gözle görülebilir maddi bir gerçeklik istenmektedir. Zaten Arapların da Senet ve Sukuk olarak sistemlerini ayırmalarının altında bu gerçeklik yatmaktadır.

Okumaya devam et

Nobel ekonomi ödülü sahibini buldu – KURUMSAL FİNANS TEORİSİ – Jean Tirole

Nobel Ekonomi Ödülü’nün bu yılkı sahibi Fransız Profesör Jean Tirole oldu.

Toulouse Üniversitesi endüstriyel ekonomi profesörü Jean Tirole, 2014Nobel ekonomi ödülüne layık görüldü.
Tirole, piyasanın gücü ve düzenlemeler başlığı altında, kurumsal yönetim alanındaki çalışması ile ödülü kazandı. Profesörün, yasal düzenlemelerin sanayi organizasyonları üzerindeki etkisini oyun teorisi kullanarak saptama çalışması öne çıktı. Eski MIT öğrencisi olan Tirol’ün şirketlerin modern ekonomide işleyişini tek bir teori ile açıklamaya çalışanKurumsal Finans Teorisi adlı kitabı bulunuyor. Profesör 1,1 milyon dolarlık ödülün de sahibi olacak.

Nobel ödüllü ekonomistten bankalara katı kurallar

2014 Nobel Ekonomi Ödülü’nü almaya hak kazanan Fransız Profesör Jean Tirole, bankalara katı kurallar uygulanması gerektiğini belirtti. Devlet desteği almış olan bankalara katı düzenlemelere tabi tutulmasının yerinde olacağını belirten Tirole, bu sayede bankaların, mükelleflerin parasıyla kumar oynamalarının önüne geçileceğini ifade etti.  Eski MIT öğrencisi olan Tirole’ün şirketlerin modern ekonomide işleyişini tek bir teori ile açıklamaya çalışan “Kurumsal Finans Teorisi” adlı kitabı bulunuyor.

Godot’yu Beklerken

Geçtiğimiz hafta bayram tatilinin devam etmesi nedeniyle 3 günlük kısa bir haftaydı ama yaşananlar haftalara sığabilecek kadar fazla ve yoğun oldu. Fitch’in önceki haftanın Cuma akşamı geç saatte gelen not açıklamasının etkisi geçen haftanın ilk günü hissedildi. Kendisini görünüm indirimine hazırlayan piyasa, notun da görünümün de değişmeden bırakıldığı açıklamasıyla rahatladı. Ne var ki bu rahatlık uzun sürmedi. Türkiye Ortadoğu’da yaşanan kaosun etkisiyle terör eylemlerinin yeniden merkezi haline geldi. Ardından Fed’in (FOMC) toplantı tutanakları açıklandı ve buradaki açıklamalardan Fed’in faiz artırımı konusunda aceleci olmayacağı, piyasaları bozmamaya yönelik bir tavır takınacağı mesajı çıktı. Bu mesaj bütün dünyayla birlikte Türkiye ekonomisi açısından da haftanın en olumlu mesajı oldu ve piyasalarda kısa süreli bir toparlanma yaşandı.

Okumaya devam et

Amerika’da faiz artınca bize ne olacak?

Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) 2015 yılı içinde para politikası faizini artıracağına kesin gözüyle bakılıyor. Geçen yılın mayıs ayında FED parasal genişlemeyi yakında yavaşlatacağını açıkladığında, piyasalar altüst olmuştu. Gelişmekte olan ekonomilerden sermaye çıkışları olmuş, bu ülke paraları hatırı sayılır oranda değer kayıpları yaşamıştı. Uluslararası jargonda bu olaya “yavaşlatma krizi” (taper tendrom) deniyor. Parasal genişlemeyi yavaşlatma haberi o denli ortalığı karıştırınca, para sıkılaştırmanın ne sonuçlar doğurabileceği doğal olarak merak konusu oldu.

Okumaya devam et

Hangi ekonomi ne boyutta büyüyor?

IMF önümüzdeki dönemde çeşitli ülkelerin reel büyüme beklentilerini ekim ayında revize etti ve yayınladı. Uluslararası karşılaştırmaya olanak sağlamak için biz de bazı ülkeleri gruplaştırdık.
Birinci tabloda dünya ortalaması verisi,  sonra global krizde Avrupa’da hiç resesyon yaşamayan tek ülke Polonya (Almanya’ya endeksli ), sonra Türkiye , sonra örnek almamız gereken bir ülke G.Kore ve daha  sonra ABD’ye endeksli bir petrol ülkesi Meksika ve gene bir petrol ülkesi olan ama sırtını Batı’ya dönmüş bir Brezilya. Bu tabloda Türkiye’nin durumu pek kötü görünmüyor. Türkiye’nin büyümesi dünya ortalamasına yakın.

Okumaya devam et

ORTA VADELİ PROGRAM (EKİM 2014)

Orta Vadeli Program

Hükümet 2015 – 2017 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programı’nı (OVP) açıkladı. Bu programda yer alan istatistik veriler gerçekleşmiş olan 2013 yılından başlıyor, henüz tamamlanmamış bulunan 2014 yılı gerçekleşme tahminini ve 2015, 2016, 2017 yıllarına ilişkin tahminleri kapsıyor. Ben burada 2015 sonrasına ilişkin tahminleri ayrıntılı olarak ele almayacağım. İçinde bulunduğumuz ekonomik ortama bakınca bunların çok hızlı değişeceğini düşünüyorum. O nedenle ağırlığı 2014 ve biraz da 2015 yılına vererek bir değerlendirme yapmaya çalışacağım.

Okumaya devam et